İlahî Bir İkram Rüya ve Rüya Fıkhı (Rüya Ahlakı)
Elhamdülillahi Rabbil Alemin,
Salat ve selam âlemlere rahmet olan Peygamberimiz Muhammed Mustafa (sav)’e, ailesine, ashabına ve kıyamete kadar onun yolundan gidenlerin üzerine olsun.
Rüya bahsine geldiğimizde gündeme hemen birbirinden faklı üç tavır gelir.
- İfrat tavrı (gereğinden fazla abartmak)
- Tefrit tavrı (değerinden aşağıya düşürmek)
- İtidal tavrı (değerini hakkıyla vermek)
Peygamber efendimiz her şeyin en dengeli olanını istemiş ve öyle yapılmasını emretmiştir. Bu sebeple sünnet olan itidal tavrıdır.
Rüya meselesinin İfrat tavrına baktığınız zaman şöyle bir şey görürsünüz. İşleri güçleri Rüya, rüyayla yürüyecek, gayba ait olan birçok mesele rüya aracılığıyla ortaya çıkacak, meşru ve mükellefiyet dairesinde olan işler bile rüyaya havale edilecek ve bir sonuç elde edilecek. Ayrıca Rüya gereğinden çok farklı bir yerde duracak.
İkinci tavır Tefrit tavrıdır. Yok sayma, görmemezlikten gelmedir. Bu da doğru bir davranış değildir.
Gelin meselenin sözlük anlamından başlayarak anlamaya çalışalım. Sözlükte görmek anlamına geliyor Rüya, ruyet kökünden türüyor. Rüya kelimesi anlamı da şu, uyku sırasında zihinde beliren görüntülerin bütünüdür. Türkçe karşılığı da düş demektir. Niye ona düş deniyor, zihne düşen tasvirlerden dolayı. Zihnin algıladığı ya da bir yönüyle zihninde belirlenen şeyler daha sonra iz olarak kaldığı için ona Türkçe’de de Düş deniyor.
“Rüya Allah’tan, hulm ise şeytandandır.” (Buhârî, Tabîr, 3; Müslim, Rüyâ, 2; Tirmizî, Rüyâ, 5)
Efendimiz’in (sas) burada beyan ettiği üç çeşit rüyayı âlimlerimiz şöyle isimlendirmişlerdir:
- Rahmânî rüya
- Şeytânî rüya
- Nefsânî rüya
Rahmani Rüya, asıl rüya dediğimiz zaman aklımıza gelen bu aslında. Bunun Rüyay-ı Sadıka ya da Rüyay-ı Saliha diye anlamları da vardır. Bu rüyalar bir mesaj içerir ya da bir ders vardır rüyada anlatılmak istenen. Sahibine bir yönüyle hem ikram, hem mesaj iletir ve rahmani rüyanın bambaşka bir tadı vardır.
Şeytani rüya ise insana korku verebilir, şehvet duygusu verebilir, başka şeyler verebilir, yanlış işler yaptırabilir. Nasıl ki hayatın içerisinde yani uyanıkken şeytan insanoğluyla bir mücadelesi varsa rüyada da bu mücadele devam ediyor. Onun için uyku ahlakını hatırlayın Aleyhisselatu vesselam Efendimiz ölümün bir kardeşi olan uykuya başlarken Şeytandan Allah’a sığınma adına bazı şeyleri yapmış bize de yapılmasını tavsiye etmiştir.
Peki bir rüyanın şeytanimi rahmanimi olduğu anlaşılabilir mi? Elbetteki anlaşılabilir. Bunu zaten belli ilkeleri var. Rahmani rüyayı iyice anladığımızda karşısında kalan rüyaların neler olduğunu daha iyi anlayacağız.
Nefsani rüya insanın hayal ve kuruntulardan, uyku esnasında ki dış etkilerden ve günlük meşgalelerinden kaynaklanır.
Rüya ile alakalı Sallallahu Aleyhi ve Sellem Efendimiz
“Sizden biriniz hoşlanmadığı bir rüya görürse kalksın, sol tarafına tükürsün (üç kez) ve o rüyayı insanlara anlatmasın./Kalksın abdest alsın ve iki rekât namaz kılsın.”
Devamında peygamber efendimiz rüyada ayaklara vurulan zinciri severim, boyunlara geçirilen zincirden ise hoşlanmam diyor. Ayaklara vurulan zincir dinde sebat boyunlara vurulan zincir ise şeytanın oyuncağı olmak demektir.
Rüya ile alakalı cevaplanması gereken üç soru vardır.:
- Rahmânî rüyanın değeri nedir?
- Bir rüyanın Rahmânî rüya olduğu nereden anlaşılır?
- Rahmânî rüyanın fıkhı nedir?
Rahmânî rüyanın değeri nedir?
- Rahmânî rüya, nübüvvet kurumunun bir parçasıdır.
- Rahmânî rüya, Allah’ın (cc) kullarına bir ikram-ı ilahiyyesidir.
- Rahmânî rüya, Allah’ın (cc) kullarına bir mübeşşirat-ı Rabbanisidir.
- Rahmânî rüya, Allah’ın (cc) kullarına bir ikâz-ı Rahmânîyesidir.
- Rahmânî rüya, Kıyamet’e yaklaştıkça, müminin en önemli teselli kaynağıdır.
- Rahmânî rüya, nübüvvet kurumunun bir parçasıdır.
“Mü’minin rüyası, peygamberliğin kırk altı cüzünden bir cüzdür. Peygamberlikten cüz olan şey yalan olamaz.” (Buharî, Tabîr, 26; Müslim, Rüya, 8)
Peygamberlerin nübüvvet öncesi rüyaları o ağır vazifeye bir hazırlık, nübüvvet sonrası rüyaları ise ya vahiy, yada ilahî bir işarettir.
“Benden sonra, peygamberlikten sâdece mübeşşirat kalacaktır!” Yanındakiler sordu: “Ya Resulullah!Mübeşşirât da nedir`?” Buyurdular ki: “Sâlih rüyadır!” (Buharî, Tabir, 5; Muvatta, Rüya, 3; Ebû Davud, Edeb, 96)
“Kıyamet yaklaşınca (ahir zamanda) mü’minin rüyası yalan çıkmaz!” (İbn Mâce, Rüya, 9)
Rüyada şefkat tokadı, ikazlar şeklinde gelir.
- Rahmânî rüya, Allah’ın (cc) kullarına bir ikram-ı ilahiyyesidir.
- Görenden
- Görülenden
- Görülen zamandan
- Görülen mekândan
- Görüleni tabir edenden
Sallallahu Aleyhi ve Sellem Efendimiz diyor ki;
“Sâlih rüyayı, sâlih kişi görür veya ona gösterilir.” (Muvatta, Rüya, 3). İslami açıdan hayatında hiçbir çaba olmayan bir insana Allah çok güzel bir rüya göstermiş olabilir. Bu rüya eğer o insana o rüya tesir ediyor ve hayatında islami açıdan köklü değişiklikler yapıyorsa salih rüyadır. Ama hiçbir değişiklik olmuyorsa o rüya salih rüya değildir.
Eğer gördüğü rüyayı uyandığında tam anlamıyla hatırlıyorsa o rüya sadık bir rüya olduğunun işaretidir. Şeytani ve nefsani bir rüya ise uyandığın üzerinden 5 dakika geçmeden yüzde doksanı silinir hafızasından. Eğer unutulmuyor, kalıcı bir rüya ise o rüyanın Sadık ve Saliha bir rüya olduğunun işaretidir. Dolayısıyla görülenden de kaynaklanır rüyanın sadıka bir rüya olup olmadığı.
Rüyanın görüldüğü zaman da çok önemlidir peygamberimiz diyor ki;
“En sâdık rüya, seher vakitlerinde görülen rüyadır.” (Tirmizî, Rüya, 3)
Seher vakti gecenin son 6’da biridir. Yani akşam namazından imsak vaktine kadar geçen zaman dilimini 6 ya böldüğümüzde elde ettiğimiz zaman diliminin son saatidir. Sadık rüya ille yatakta uyurken görülmez.
Bazı zaman dilimleri vardır ki bu zaman dilimlerinde görülen rüyalarda sadık rüyalardır. Ayrıca rüyanın görüldüğü mekan da rüyayı sadık yapabilir. Mesela Mekke’de, Medine’de görülen rüyalarda sadık rüyalar olabilir.
En önemli konulardan bir tanesi olan rüyanın anlatılması ve anlatılmaması gereken kişilerdir. Görülen rüya iyi ya da kötü olsun herkese anlatılmamalıdır. Çünkü rüya konusunda ehil olmayan kişi bu rüyayı yorumlayıp kuruntuya sebep olabilir, kişinin kendini ya da başkasını hüsrana uğratacak şeyleri yapmasına sebep olabilir. Rüya yorumlamanın ilim ile bir alakası yoktur. Allah bazı kişilere bu alanda ikram etmiştir ve o kişiler rüyaları yorumladığında çok isabetli şeyler söyler.
Yapılan en büyük yanlışlardan bir tanesi de rüya görüldüğünde direk google’yi açıp yorumlarına bakmaktır. Çünkü rüyayı gençken görürsün tabiri başkadır aynı rüyayı yaşlanınca görürsün tabiri başkadır. Kadın görür tabir başkadır, erkek görür başkadır. Dolayısı ile rüyayı tabir edecek kişinin bu iş konusunda ehil olması gerekir.
Rahmâni rüyanın fıkhı nedir?
- Doğru anlatılmalı, mübalağadan kaçınmalı, zihinde ne kalmışsa, onunla yetinilmelidir.
- Herkese anlatılmamalı, bir reklam malzemesine dönüştürülmemeli, onun üzerinden farklı hesaplara girilmemelidir.
- Başkalarını o rüya ile amel etmeye zorlamamalı, görülen rüyanın asla başkasını bağlamadığını iyice bilmelidir.
- Kendisi gördüğü rüya ile amel edebileceği gibi etmeyeceğini de hatırından çıkarmamalı, bunun bir tercih meselesi olduğunu iyice bellemelidir.
- Kimi görürse görsün, nasıl görürse görsün; eğer rüyada söylenenler, İslam’ın temel esaslarına aykırı ise, o rüya dikkate alınmamalıdır.
“En büyük iftiralardan birisi görmediği bir rüyayı görmüş gibi anlatan insanın iftirasıdır.” (Buhari, Menakıb, 5)
“Sizin en doğru rüya görenleriniz, en doğru söyleyenlerinizdir.” (Müslim, Rüya, 6)
“Yalandan rüya gördüğünü söyleyen kimse kıyamet günü iki arpa tanesini birbirine bağlamakla mükellef olacak fakat asla onları birbirine bağlayamayacaktır.” (Buhârî, Tabîr, 45)
Kaynak: Siyer TV – Muhammed Emin Yıldırım – Muhteşem Ahlak Dersleri